Yemek-İçmek (음식,마실것,식사) Yemekte kullanılan ifadeler (식사,주문)

YEMEK SEÇİMİNDE KULLANILAN İFADELER (주문)
GARSON - MÜŞTERİ :
A : Buyurun efendim, hoş geldiniz!   어서오세요,환영합니다.
B : Hoş bulduk.   즐거운 만남입니다.
A : Hoş geldiniz efendim!   환영합니다,손님. 
B : Hoş bulduk.   즐거운 만남입니다.
A : Siparişlerinizi alabilir miyim?   당신의 주문을 받을까요?
B : Ben bir porsiyon baklava alayım.   나는 바크라바와 (단파이) 먹겠어요. porsiyon (한끼분,몫)
A : Ne alırdınız efendim ?   무엇을 하시겠어요 손님?
B : Ben bir porsiyon kuzu çöp şiş istiyorum.   난 쿠주 최프 시쉬 (양고기 꼬치구이) 일인분 주세요.
A : Mönüye bakmak ister misiniz ?   메뉴를 보기 원하세요?
B : Evet lütfen!    네,미안하지만..
MÜŞTERİ - GARSON :
A : Çorbalardan neler var?   수프는 어떤것이있나요?
B :  Ezogelin, mercimek ve işkembe var.   에조겔린(쌀,밀가루,녹두가 혼합된스프),메르지멕,이쉬켐베가 있어요.
A :  Ben bir mercimek çorbası istiyorum.   난 메르지멕 수프를 원해요.
B :  Tabi efendim.   물론이지요,손님.
A :  Et yemeklerinden neler var ?   고기 음식으로는 무엇이있나요?
B :  Tas kebap ve çoban kavurma var. efendim.   타스 케밥과 초반 카우르마가 있어요,손님.
A :  Ben bir porsiyon çoban kavurma alayım.   난 초반 카우르마 일인분 주세요.
B :  Hemen efendim.   바로(드리지요),손님.
A :  Izgara etlerden neler var?   으즈가라 (석쇠구이) 고기음식으로 무엇이 있어요?
B :  Izgara köfte. döner kebap, iskender kebap, kuzu pirzola var, efendim.   으즈가라 괴프테,되네르 케밥,이스켄데르 케밥,쿠즈 피르졸라가 있어요,손님. 피르졸라=갈비고기.
A :  Bir buçuk posiyon döner kebap alayım.   되네르 케밥 일인분 반을 주세요.
B :  Hemen getiriyorum beyefendi.   바로 가져옵니다,선생님.
A :  Balık çeşitleriniz neler?   생선 종류로 무엇이 있어요?
B :  Hamsi tava, palamut ızgara ve somon fırın.   함시 튀김,고등어 구이,연어구이.
A :  Biz birer porsiyon hamsi tava alalım.   우리에게 함시 (큰 멸치) 튀김 일인분 씩.
B :  Derhal efendim!   바로,드리지요.선생님.
A :  Salata çeşitleriniz neler?   샐러드 종류로는 무엇이있어요?
B :  Çoban salata, karışık salata.   초반(목동) 샐러러드,모듬 샐러드가 있어요.
A :  Birer Çoban salata alalım lütfen!   초반샐러드 하나씩 주세요.
B :  Derhal efendim.   즉시 (드리지요) 선생님.
A :  İçecek olarak neler var?   음료수로서 무엇이 있어요?
B :  Kola, ayran ve meyve suyu var, efendim!   콜라,아이란,과일 주스가 있어요,손님.
A :  İçkilerden neler var?   술 종류는 무엇이있어요?
B :  Bira,şarap ve votka var efendim!   맥주,포도주,보드카가 있어요.
A :  Bana bir bardak buzlu ayran lütfen!   내게 얼음 섞인 아이란 한잔 주세요.
B :  Tamam efendim.   좋아요 손님.
A :  Tatlılardan neler var ?   단음식 (디저트음식) 으로 무엇이 있어요?
B :  Baklava, künefe ve kadayıf var efendim.   바크라바,퀴네페,카다이으르가 있어요.
A :  Bir porsiyon baklava alabilir miyim?   바크라바 일인분 주시겠어요?
B :  Tabi efendim.   물론이지요,손님.
A :  İskender'ın yanında yoğurt olmasın lütfen!   이스켄데르 곁에 요구르트 놓지 마세요.
B :  Peki efendim!   알았어요,손님.
A :  Lahmacun acısız olsun lütfen!   라흐마준을 맵지않게 하세요
B :  Nasıl isterseniz efendim!   원하시는 대로 하겠어요,손님.
A :  Salatada soğan olmasın lütfen!   샐러드에 양파 넣지 마세요.
B :  Hay hay efendim!   네,손님.
A :  Bol acılı bir Adana kebap alayım.   아주 매운 아다나케밥 먹겠어요.
B :  Bol acılı Adananız hemen geliyor beyefendi.   아주 매운 아다나 케밥 즉시 나옵니다.선생님.
YEMEK SIRASINDA KULLANILAN İFADELER (식사중 주문)
GARSON - MÜŞTERİ :
A :  Bir isteğiniz var mı efendim?   당신의 원하시는 것이 있으세요,손님?
B :  Teşekkürler şimdilik yok.   고마워요,지금은 없어요.
A :  Limon ister misiniz efendim?   레몬 원하세요,손님?
B :  Bir dilim alayım.   한조각 주세요.
A :  Tatlı da alır mısınız efendim?   단 디저트 원하세요,손님?
B :  Hayır , teşekkür ederim.   아니요,고마워요.
A :  Kolanıza buz ıster misiniz?   콜라에 얼음을 원하세요?
B :  Evet, lütfen!   네,미안하지만.
A :  Yanında pilav ister misiniz efendim?   또한 밥을 원하세요?
B :  Evet, birde pilav alayım.   네,밥을 먹겠어요.
A :  Salatanızda soğan olsun mu efendim?   당신의 샐러드에 양파를 넣어도 될까요?
B :  Hayır, soğan olmasın lütfen!   아니요,양파 넣지마세요.미안하지만.
MÜŞTERİ - GARSON :
A :  Bize ne önerirsiniz?   우리에게 무엇을 권하시겠어요?
B :  Hamsilerimiz çok taze. Size hamsi öneririm.   함시(큰멸치)아주 싱싱합니다.함시를 권하겠어요.
A :  Biraz ekmek getirebilir misiniz?   빵을 조금 주시겠어요?
B :  Hemen efendim!   즉시 드리지요.
A :  Bir dilim limon alabilir miyim?   레몬 한조각을 얻을수 있을까요?
B :  Tabi efendim!   물론이죠 손님.
A :  Bir bardak daha ayran alabilir miyim?   아이란 한잔 더 받을수있을까요?
B :  Derhal efendim!   즉시 드리지요 손님.
A :  Bir çorba daha alabilir miyim?   수프 내가 더 박을수있을까요?
B :  Tamam efendim!   알았어요 손님.
A :  Bir şişe soğuk su alayım, lütfen!   찬물 한병 주세요 미안하지만.
B :  Hemen getiriyorum efendim!   즉시 가져오겠어요 손님.
YEMEK SONRASINDA KULLANILAN İFADELER (식사후 주문)
GARSON - MÜŞTERİ :
A :  Başka bir isteğiniz var mı efendim?   당신의 다른요구가 있으세요 손님?
B :  Hayır, yok. Teşekkür ederim.   아니요,없어요 고마워요.
A :  Birer çay alır mıısnız efendim?   차 한잔씩 원하세요?
B :  Evet, iyi olur.   네 좋지요.
A :  Birer çay daha alır mısınız efendim?   차 한잔씩 더 원하세요,손님?
B :  Hayır. Teşekkür ederim!   아니요,고마워요.
A :  Birer Türk kahvesi alır mısınız?   터키 커피 한잔씩 원하세요?
B :  Evet, çok seviniriz.   네,아주 좋지요.
MÜŞTERİ - GARSON :
A :  Garson Bey, hesap lütfen.   여보세요,계산서요.
B :  Hemen efendim!   즉시(드리겠어요) 손님.
A :  Garson Bey, hesabı alabilir miyiz?   여보세요,계산서를 받을수있을까요?
B :  Tabi! Hesabı ayrı ayrı mı istersiniz?   물론이지요.계산을 각각 하시겠어요?
A :  Hesabı ayrı ayrı getirin lütfen.   계산서를 각각 가져오세요.미안하지만.
B :  Oldu efendim.   알았어요 손님.
A :  Hesap birlikte olsun lütfen.   계산을 함께 하세요.
B :  Nasıl isterseniz efendim.   원하시는대로 손님.
A :  Kredi kartı geçerli mi acaba?   신용카드 사용할수있어요,혹시?
B :  Tabi efendim!   물론이지요.
A :  Paranın üstü kalsın.   거스름돈 놓아둡니다.
B :  Sağolun efendim!   감사합니다.손님.
A :  Elinize sağlık!   당신의 손에 건강이(솜씨가 좋으시군요)
B :  Afiyet olsun efendim!   맛있게 드세요.
A :  Hayırlı işler!   행운을 빕니다.
B :  Sağ olun efendim! Yine bekleriz.   고마워요 손님.또 기다리겠어요.